ALLIANOI DOSYASI


ALLIANOI DOSYASI

 

 

12.06.2009 Tarihli Basın Açıklamamız: 

 

Değerli Basın Mensupları 

Allianoi için soluklandırıcı bir kararla  umutlarımız arttı;

         Allianoi'nin mille örtülmesi ve ardından baraj sularına gömülmesini öngören İzmir II.Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Bölge Kurulu'nun 10.10.2007 tarihli kararı hakkında Danıştay, davalı Kültür Ve Turizm Bakanlığı'nın savunmasını dahi almadan yürütmeyi durdurma kararı verdi. 

Koruma Bölge Kurulunun kararının iptal istemini, 31.12.2008 günlü, E: 2008/945, K:2008/2089 sayılı Kararı ile reddeden İzmir 4. İdare Mahkemesi'nin bu kararının temyiz incelemesini yapan Danıştay 6.Dairesi 23.06.2009 tarih ve 2009/6810 Esas sayılı kararı ile davalı idarenin savunmasını almaya gerek görmeden yürütmeyi durdurma kararı verdi.

Danıştay’ca yürütmesi durdurulmuş olan Yerel Mahkeme Kararı, 717 Sayılı İlke Kararı’nın 2. ve 3. Maddelerinin Danıştay 6. Daire’nin 26.11.2008 tarih 2006/8266 K. sayılı ilamı ile iptalinin (Sayın Yerel Mahkeme’ce) görmezden gelinmesi nedeniyle yasal dayanaktan yoksun kalmıştı.

 Bu “Yürütmeyi Durdurma Kararı” ile, Allianoi'nin oldu bitti ile sulara gömülmesinin önüne geçilmiştir. Allianoi'yi yok edecek tüm işlem ve kararların hukuka aykırı olduğu artık kesinleşmiş durumdadır. Bundan böyle Allianoi Antik Sağlık Yurdu’nu yok edecek her türlü işlemi yapan, eylemde bulunan kamu görevlilerinin hukuksal ve cezai sorumluluğu olacaktır.

Buradan uyarıyoruz; artık tarihle inatlaşmayı bırakınız; Allianoi'yi suya gömme ısrarından vazgeçiniz, yöre köylüsünü kültürel ve tarihi değerleri korumak isteyenlere karşı kışkırtmaktan vazgeçip; onların su gereksinimi için başka çözümler üretiniz. Allianoi kazısının tamamlanması için gereken izinleri veriniz.

Allianoi'ye zarar verecek her türlü fiili ve inşai faaliyette bulunanları hem hukuken hem de tarihsel olarak mahkum ettirmek için her türlü meşru yola başvuracağımızın bilinmesini istiyoruz.

           24.07.2009

  Alime Mitap -Allianoi Girişim Grubu  Dönem Sözcüsü   

 

 

 

 

______________________________

 

Kültür Ve çevre Bakanı Ertuğrul Günay'la Görüşmemiz...

 

Sevgili Allianoi Dostları, 

Kültür Ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’ la dün (12.06.2009) görüştük. Bu görüşmeyle ilgili olarak sizleri bilgilendirmek isterim:

Kültür ve Turizm Bakanlığı Kazılar ve Araştırmalar Daire Başkanı Melik Ayaz ile Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü Kurullar Dairesi Başkanı Ömer Çakır’ın da hazır bulundugu görüşme, Bakan’ın önerisiyle bir yuvarlak masa toplantısı şeklinde gerçekleşti.

Sayın Bakan öncelikle beni dinlemek istedi.

 Hukuksal süreçlerin devam ettigini; sürmekte olan diger davalarımızın yanı sıra  05.06.2009’ da  Kültür ve  Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulunun 749 sayılı İlke Kararının yürütmesinin durdurulması ve iptali istemiyle Danıştay’da dava açtıgımızı;

 717 sayılı ilke kararının Danıştayca  iptal edilen maddeleri üzerine düzenlenen 749 sayılı İlke Kararının da  717 sayılı ilke kararından bir farkı bulunmadıgını  ifade ederek, bu davalar, (hukuksal süreç) sonuçlanmadan barajda su tutulmaması gerektigini söyledim.

Yeni bir İlke Kararı çıkarılarak sorunun çözüldügünü düşünüyordu Sn. Bakan… Bu noktada, Yeni kararda (749 Sayılı İlke Kararı) geçen Yatırımcı Kuruluş’un yer alacagı Komisyon’u etik bulmadıgımızı. Hiç bir yatırımcı kurulusun  Tarihi ve kültürel eserleri savunmayacagı nı ifade ettim.

Bu diyalog sonunda, kendisi de bir hukukçu olan Sn. Bakan, hukuksal süreçler tamamlanmadan barajda su tutulmaması gerektigi noktasında bize katıldıgını söyledi.

3 yıldır  Allianoi’ de kazı yapılmadıgını, hukuksal süreç devam ederken, koruma önlemlerinin alınmasını; bilimsel kazıların tekrar baslatılmasını ve devam etmesini bekledigimizi ifade ettim. Görüsmemiz sırasında zaman zaman bürokratlarından  bilgi alan Sn. Günay, alanın zaten çok fazla kazılmış oldugunu; baraj için bunun uygun bir kazı olmadıgını belirtti.

Bu noktadan itibaren konusmamız bir süre baraj konusu  üzerinde yogunlastı.

Bölge icin barajın çok gerekli oldugu; kuraklık nedeniyle zaruri oldugu  şeklinde bilgilendirilmis oldugu anlaşılan Sn. Bakan’a,  dünyada artık barajların terk edilmekte oldugunu; hatta bazı ülkelerde kanunla yasaklandıgını; ekolojik dengeyi bozan bu devasa yapay su birikintilerinin deprem vb. gibi durumlarda yarattıgı sakıncaları; lokal su havuzları ve damlama sulama sistemlerinin ziraat mühendislerince, daha uygun görüldügünü anlattım. Bu konuları dikkatle dinledi.

Çok ilgilendi.

Bu çerçevede, Allianoi’nin turizme açılması halinde, yöre halkına barajın getirecegi faydadan daha fazlasını saglayacagını ifade ettim.

Allianoi’nin  uzun bir zaman boyunca toprak  altında kalmış oldugunu bu bakımdan tekrar toprakla  örtülerek 40-50 yıl (barajın ömrü kadar) korunabilecegi düsüncelerinden bahsettiler. Bu konuya teknik insanların farklı yaklaştıgını; hava ve ışıkla temas etmiş tarihi buluntuların tekrar mille kaplanması ve daha sonra (barajın ömrü  bittiginde) ortaya çıkarılması halinde paramparça olacagını  (Tahir Öngür’ün görüşü ) öngördüklerini belirttim.

Sn. Bakan, kazıların yeniden başlatılması konusunu degerlendirecekleri ni ifade etti.

Allianoi’nin taşınmasının da olanaksız oldugunu anlatmaya çalıstım. Onbinlerce yıl içinde oluşmuş kaplıca suyunun, doganın kendi iç dinamigiyle  bir yerden çıktıgını; orada çok hassas bir hidrojeolojik dengenin sözkonusu oldugunu; hatta kepçe tahribatı sonucunda bu dengenin bozulmuş oldugunun, bilim adamlarınca saptandıgını; Allianoi’nin buradan taşınmasının sözkonusu olamayacagını  ifade ettim.

Görüşmemizin devamında edindigim izlenim o ki: Sn. Bakan, Allianoi’nin taşınamayacagı konusunda ikna oldu.

Allianoi’nin tarihçesini de konuştuk. 1800 yıldır kullanılageldigini; günümüzde yok edilmesinin sorumlulugunun agır olacagını  söylemeden geçmek olmazdı.

Nymphe (Su Perisi) hakkında konuştuk. Çok özel bir heykel oldugu konusunda

Melik Bey’in de katkısıyla bilgilerimizi aktardık. .

Allianoi’de  şu sıralarda güvenligin yeterli olmadıgını; alanı otların kaplamış oldugunu da söyledim. Daire başkanı Melik Bey, gece bekçisi konulması ve alanın temizlenmesi  için not aldı. Koruma önlemlerinin arttırılması saglanacak.    

Allianoi’yle ilgili 1. Derece Sit Kararı’nın aslında 1999’da alınmış oldugunu fakat kararın 2001’e kadar sümenaltı edildigini de  Sn. Günay’a anlattım. Daire Baskanları bunun olamayacagını söyleseler de Sn. Bakan, konunun araştırılması talimatını verdi. Kararın ne zaman alındıgını; ne zaman dagıtıldıgını ararştırıp, kendisine bildirmelerini istedi.

Görüşmemiz sırasında şunu da ifade ettim: Biz  Kültür Bakanlıgı’nın, kültürel ve tarihi eserlere daha heyecanla sahip çıkmasını istiyoruz…

Bunun üzerine, belki anlaşılmıyor fakat biz çok mücadele ediyoruz… dediler.

Sn. Günay, “yatırımcı kuruluşun, Barajın su tutmasıyla ilgili sürecin uzamasını kendisinden bildigini” söyledi.

Ve en son olarak, Allianoi’nin sular altında kalmaması  ve kazıların tekrar başlatılması

mesajını içeren bir metne 6000  yurttaşın imza atmış oldugunu; bunları kendilerine verecegimi  ifade ettim. Bir gün sonra (12 Haziran günü) bir BASIN AÇIKLAMASI yaparak bu imzaları Bakanlığa teslim edecegimizi belirttim.

Sevgili Dostlar, sizlere bu yazıyı yazdıgımda, Basın Toplantımız da yapılmış ve imzalar Bakanlığa teslim edilmiş bulunuyor.

Anlatımımdaki olası bozukluklar için bagıslayın.

Selam ve sevgiler…12.06.2009, Cuma -Ankara

   Alime Mitap

Allianoi Girisim Grubu

  Dönem Sözcüsü

_________________

11.07.2009'da "Karşı Bisiklet Grubu", allianoi için pedal çevirdi...

www.turnusol.biz 'de haber:
11 Temmuz Cumartesi günü 'Karsı Bisiklet Grubu' tarafından gerçekleştirilecek Allianoi'ye Sadakat Turu'na, Allianoi Girişim Grubu'da destek veriyor. Etkinlik kapsamında, aynı gün saat 11.00'de, İzmir Büyüksehir Belediyesi yanında bir basın açıklaması yapılacak.
09 Temmuz 2009 Perşembe
Allianoi dostları Antik Kente pedal basıyor...
Allianoi Girisim Grubu Dönem Sözcüsü Alime Mitap, Karşı Bisiklet Grubu tarafından gerçekleştirilecek etkinliklere tüm Allianoi dostlarını, doğal ve kültürel değerlerin korunması için mücadele eden yaşam savunucularını davet etti.

11 Temmuz 2009, Cumartesi günü saat 11.00'de, İzmir Büyüksehir Belediyesi yanında 'Karsı Bisiklet Grubu' tarafından yapılacak basın açıklamasına da tüm gönüllüleri ile birlikte katılacaklarını belirten Mitap, "Mümkün oldugunca çok olalım ki sesimiz daha gür çıksın, kültürel değerlerimizi korumak için verdiğimiz mücadeleyi şu günlerde daha da yükseltmemiz gerekiyor" dedi.

Etkinliğin programı...

Allianoi Girisim Grubu Sözcüsü Alime Mitap'ın verdiği bilgiye göre, 'Sadakat Turu' için Allianoi'ye iki şekilde gidilecek. Bir grup bisikletlerle yola çıkarken, diğer grup otobüsle gidecek. Saat 13.00'de 'Bergama Bisiklet Topluluğu' ile buluşulduktan sonra tüm bisikletliler Bergama merkezinden Allianoi Antik kent'e kadar birlikte pedal basacak.

Bergama merkezinde ve Allianoi Kenti girişinde de basın açıklaları yapılacak. Etkinlik tamamlandıktan sonra ise tüm katılımcılar, otobüslerle izmir'e dönüş yapacak.

OTOBÜS KALKIŞ SAATİ: 11:00
OTOBÜS KALKIŞ YERİ: İZMİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ ARKASI

BİSİKLETLİ KATILIM:
BULUŞMA: BUCA KÖPRÜSÜ ÜZERİNDE SAAT  05:30'DA
Gönüllüler buradan Allianoi Antik Kent'e kadar pedal basmak üsere yola çıkacak.
 
____________________________________

 

DANIŞTAY'IN SEVİNDİRİCİ KARARI

 

Allianoi'nin mille örtülmesi ve ardından baraj sularına gömülmesini öngören İzmir II.Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Bölge Kurulu'nun 10.10.2007 tarihli kararı hakkında Danıştay, davalı Kültür Ve Turizm Bakanlığı'nın savunmasını dahi almadan yürütmeyi durdurma kararı verdi.  

 

 

ALLİANOİ  GİRİŞİM GRUBU 

    BASIN AÇIKLAMASI     

                       Değerli Basın Mensupları 

            Allianoi için soluklandırıcı bir kararla  umutlarımız arttı;   Allianoi'nin mille örtülmesi ve ardından baraj sularına gömülmesini öngören İzmir II.Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Bölge Kurulu'nun 10.10.2007 tarihli kararı hakkında Danıştay, davalı Kültür Ve Turizm Bakanlığı'nın savunmasını dahi almadan yürütmeyi durdurma kararı verdi. 

Koruma Bölge Kurulunun kararının iptal istemini, 31.12.2008 günlü, E: 2008/945, K:2008/2089 sayılı Kararı ile reddeden İzmir 4. İdare Mahkemesi'nin bu kararının temyiz incelemesini yapan Danıştay 6.Dairesi 23.06.2009 tarih ve 2009/6810 Esas sayılı kararı ile davalı idarenin savunmasını almaya gerek görmeden yürütmeyi durdurma kararı verdi.

Danıştay’ca yürütmesi durdurulmuş olan Yerel Mahkeme Kararı, 717 Sayılı İlke Kararı’nın 2. ve 3. Maddelerinin Danıştay 6. Daire’nin 26.11.2008 tarih 2006/8266 K. sayılı ilamı ile iptalinin (Sayın Yerel Mahkeme’ce) görmezden gelinmesi nedeniyle yasal dayanaktan yoksun kalmıştı.

 Bu “Yürütmeyi Durdurma Kararı” ile, Allianoi'nin oldu bitti ile sulara gömülmesinin önüne geçilmiştir. Allianoi'yi yok edecek tüm işlem ve kararların hukuka aykırı olduğu artık kesinleşmiş durumdadır. Bundan böyle Allianoi Antik Sağlık Yurdu’nu yok edecek her türlü işlemi yapan, eylemde bulunan kamu görevlilerinin hukuksal ve cezai sorumluluğu olacaktır.

Buradan uyarıyoruz; artık tarihle inatlaşmayı bırakınız; Allianoi'yi suya gömme ısrarından vazgeçiniz, yöre köylüsünü kültürel ve tarihi değerleri korumak isteyenlere karşı kışkırtmaktan vazgeçip; onların su gereksinimi için başka çözümler üretiniz. Allianoi kazısının tamamlanması için gereken izinleri veriniz.

Allianoi'ye zarar verecek her türlü fiili ve inşai faaliyette bulunanları hem hukuken hem de tarihsel olarak mahkum ettirmek için her türlü meşru yola başvuracağımızın bilinmesini istiyoruz.

           24.07.2009

   Alime Mitap - Allianoi Girişim Grubu  Dönem Sözcüsü   

 

________________________________

09.10.2009 TARİHLİ (EŞ ZAMANLI) BASIN AÇIKLAMAMIZ

Sevgili Allianoi Dostları,

Bugün (09.10.2009) saat 12.00'de Ankara, istanbul ve İzmir'de

eş zamanlı basın toplantılarımızı gerçekleştirdik.

Allianoi Girisim Grubu'nca  açılan ilk davayla (2005'te) ilgili olarak Danıstay'ın önemli  "Bozma Kararı"nı kamuoyuyla paylaştık

İstanbul toplantısına katılan kuruluşlar Arkeologlar Derneği, Mimarlar Odası ve Tarih Vakfı’ydı.

İstanbul’daki açıklama, Tarih Vakfı Başkanı Sn.Prof. Dr. Murat Güvenç tarafından yapıldı.

Ankara'daki basın toplantımız, peyzaj Mimarları Odası Genel

Merkezi'nde düzenlendi. Basın açıklamamızı, Peyzaj Mim. Odası Genel Sekreteri Sn.Redife Kolçak yaptı.

İzmir'de, Mülkiyeliler Birligi izmir Şubesi'nde gerçekleştirdigimiz basın toplantısına, Mülkiyeliler Birligi İzmir Şb.Yönetim Kurulu üyeleri ve davacı 73 yurttas arasında olan,  Dikili Belediye Baskanı Sn. Osman Özgüven katıldılar. Toplantıda, Allianoi Girisim Grubu'nun önceki dönem sözcüleri Hilal Küey ve Arif Ali Cangı  ile Erhan İçöz ve Allianoi sevdalısı Ayşe Dünyaogulları da  hazır bulundular.

Basın Açıklamamız aşağıdadır. Saygılarımla. 09.10.2009

     Alime Mitap

           ***********************

KORUMA KURULU'NUN İBRETLİK KARARI-Allianoi Mille kaplansın !

 

Koruma Kurulu, Allianoi'nin çamurla korunabilecegine inanıyor !..

 

TARİHİ DAVA İÇİN TARİHİ BOZMA KARARI! 

DANIŞTAY, “YORTANLI BARAJI’ NIN YERİ TARTIŞILSIN” DİYOR !..

Değerli Basın Mensupları,

EN SON “BOZMA” KARARINDA DANIŞTAY, “YORTANLI BARAJI’ NIN YERİ TARTIŞILSIN” DİYOR !..

1 Temmuz 2005’te Allianoi için ilk davayı açmıştık. 73 yurttaş ile Arkeoloji ve Arkeologlar Derneği, Türkiye Ekonomik ve Toplumsal Tarih Vakfı , TMMOB Mimarlar Odası ve İzmir Turist Rehberleri Odası tarafından açılan dava “Tarihi Dava” olarak anılmıştı. 

Davamızın konusu; “Kültür Mirası olan Allianoi ören yerinin  Yortanlı Barajı suları altında kalmasının önlenmesi için projede değişiklik yapılması ya da aks yerinin değiştirilmesi” isteminin reddine ilişkin “T.C.Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı- Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü- Etüd ve Plan Dairesi Başkanlığı’nın 12 Mayıs 2005 tarih ve B.15 1 DSİ 0 10 01 00/123-0409/3100 sayılı” kararının iptali"ydi.

 

Davanın yargılaması boyunca, bizim derdimizin Allianoi’yi korumak olduğunu; Barajın gövdesinin teknik değerlendirilmesi olmadığını belirtmemize karşın, Mahkemece barajın gövde yerinin ve göl alanının teknik değerlendirilmesi yapılarak, davamızın reddine karar verilmişti.

 

İzmir 2.İdare Mahkemesi tarafından verilen 15 Kasım 2006 tarihli bu red kararını temyiz etmiştik. Temyiz sonucu iki gün önce bize ulaştı:BOZMA!

 

Danıştay Altıncı Daire’nin 22.05.2009 tarihli bu Bozma Kararı’ nda, Allianoi ile ilgili süreç çok iyi özetlenmiş;  717 sayılı ilke kararının 2. ve 3. maddelerinin iptal edildiği vurgulanmış ve “…1. derece arkeolojik sit alanı olarak tescilli olan Allianoi’nin  korunması konusunda yetkili organ tarafından alınmış bir karar olmadığı…” gerekçeleriyle davanın reddi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

 

Bugün gelinen noktada şu anımsatmayı yapmak isteriz: 16 Mart 2005’te  Allianoi’un baraj sularının altında kalmaması için davacılar tarafından davalı idareye dilekçeler gönderilmişti. Yaklaşık 2.800 kişinin imzaladığı dilekçede, Allianoi’un ülkemiz için tarihsel ve turizm açısından önemi açıklanmış, “Allianoi ören yerinin Yortanlı Barajı suları altında kalmasının önlenmesini, bu kapsamda söz konusu baraj projesinde değişiklik yapılması ya da aks yerinin değiştirilmesi yolunda işlem tesis edilmesi” isteminde bulunulmuştu.

Allianoi dostlarının bu istemi, Davalı İdare tarafından, “Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü- Etüt ve Plan Dairesi Başkanlığı’nın 12 Mayıs 2005 tarih ve B.15 1 DSİ 0 10 01 00/123-0409/3100 sayılı yazı” ile yanıt verilmiştir. Bu yazıda özet olarak; “… baraj aksının yukarıya çekilerek kazı alanının göl alanı dışında bırakılması alternatifinin baraj göl hacmini ortadan kaldırarak (hacmin küçülecegini kastediyor olmalılar?!), barajı işlevsiz bırakacağından bu çözümün teknik olarak mümkün olmadığı…” belirtilmişti, ayrıca “Allianoi kalıntılarının, arkeolojik ve sağlık yurdu yönlerinden, önemsiz kalıntılar olduğu” biçiminde değerlendirmeler yapılmıştı. DSİ Genel Müdürlüğü’nün yetkilileri, kendilerini bir bakıma Kültür bakanlığı yetkili kurullarının (tarihi ve kültürel eserlerle ilgili uzman kurulların) yerine koymuşlardı.

 

Eğer DSİ bu inatlaşma içine girmemiş olsaydı, Baraj aksı yukarıya çekilmiş ve Allianoi kurtarılmış olacaktı. Baraj çoktan su tutmuş ve bölgenin sulama gereksinimi için kullanılıyor olacaktı.Bu nedenle, Bölge köylüsünü, Allianoi’yi kurtarmak isteyen duyarlı çevrelerle karşı karşıya getirmeye çalışanları şiddetle kınıyoruz. Esas olarak kendileri (DSİ), başvuruları dikkate alıp Baraj aksı’yla ilgili yeni işlem tesis etselerdi, çok büyük olmasa da ihtiyacı karşılayacak bir baraj çoktan hizmet veriyor olacaktı.

 

 2001’de 1. Derece Sit ilan edilen alanda, Baraj inşaatını 2005’e kadar pervasızca sürdürmüş olanlar,  yöre halkını, köylüleri ve kamuoyunu yanıltmaktan vazgeçmelidirler.

 

Danıştay 6. Daire’nin Bozma kararında, “Allianoi'nin 1. derece arkeolojik sit alanı olarak tescilli olduğu ve korunmasının henüz sağlanmadığı…”  na işaret edilmektedir.

Baştan beri dile getirdiğimiz gibi, insanlığın ortak kültür mirası olan Allianoi’yi yok etmeyecek biçimde Barajın yeri yeniden ele alınmalıdır.

 

Dünyanın en eski ve en iyi korunmuş suyla tedavi merkezlerinden biri olan Allianoi, bir insanlık mirasıdır.

 

KÜLTÜR BAKANLIĞI’NI  “ALLIANOI’Yİ MİLLE KAPLAYIP SULARA GÖMME” SEVDASINDAN (!) VAZGEÇMEYE DAVET EDİYORUZ.

BİR AN ÖNCE ANTİK KENTTE “KAZI İZNİNİN” VERİLMESİNİ İSTİYORUZ.

KÜLTÜR BAKANLIĞI, BARAJLARDAN DEĞİL, TARİHİ VE KÜLTÜREL ESERLERDEN SORUMLUDUR!..

ALLIANOI’NİN YOK  EDİLMESİNE İZİN VERMEYECEĞİZ !

 

Bu gelişmeyi kamuoyuna yansıtma konusundaki çabalarınız için şimdiden teşekkür ederim. Saygılarımla…

   09.10.2009

 

   Alime Mitap - Allianoi Girişim Grubu  Dönem Sözcüsü

 

___________________________

 

15.11.2009 Tarihli Basın Açıklaması: 

"ALLIANOI' DE KAZILAR BAŞLATILSIN KAMPANYASININ İLANI" 

             Değerli Basın Mensupları, 

 

         İnsanlık mirası Allianoi’nin, baraj suları altında bırakılması yönündeki, yetkili Devlet kurumlarının ardı arkası kesilmeyen girişimleri, hukuk tanımaz tutumları bizi kaygılandırıyor.

 

         Pek çok yasal kazanımlar elde edilmiş olunmasına karşın, Allianoi antik kentinin bir oldu bittiyle yokedilmesinden korkuyoruz. Çevre Ve Orman Bakanlığı ile Kültür Ve Turizm Bakanlığı’ nın açıklamaları, bu endişemizi daha da arttırıyor.

 

         Anımsanacağı gibi, Allianoi'nin mille örtülmesi ve ardından baraj sularına gömülmesini öngören İzmir II.Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Bölge Kurulu'nun 10.10.2007 tarihli kararı hakkında Danıştay, davalı Kültür Ve Turizm Bakanlığı'nın savunmasını dahi almadan yürütmeyi durdurma kararı vermişti.

Bu “Yürütmeyi Durdurma Kararı” ile, Allianoi'nin oldu bittiyle  sulara gömülmesinin önüne geçilmişti. Allianoi'yi yok edecek tüm işlem ve kararların hukuka aykırı olduğu artık kesinleşmişti.

 

Bu gelişme üzerine  kamuoyu, bilimsel kazıların tekrar başlamasını, kazı izni verilmesini bekliyordu. Henüz gün yüzüne çıkarılamamış olan %80’lik alanın da insanlığın kültür mirasına katılması için umut doğmuştu.

 

          Ancak, bu hukuksal gerçeklik (Danıştay’ın YD Kararı) yok sayılırcasına, İzmir 2 Numaralı Kültür Ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun, 25.09.2009 tarihli yeni kararında, “Allianoi’de ortaya çıkarılan kültür varlıklarını korumak için en uygun yöntemin mille kaplamak olduğu; mille kaplandıktan sonra da Yortanlı Barajı’nda su tutulmasında bir sakınca olmayacağı”, ifade edildi.

 Bu Karar, Danıştay’ın  23.06.2009 tarihli “Yürütmeyi Durdurma Kararı”nı yok saymaktır. Anayasa, Yargı Kararlarının geciktirilmeden uygulanmasını emrettiğinden, İzmir 2 Numaralı Kültür Ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun bu kararı, Anayasaya aykırıdır.Bu ibretlik kararla ilgili olarak yargıya başvuracağımız bilinmelidir. Allianoi Antik Sağlık Yurdu’nu yok edecek her türlü işlemi yapan, eylemde bulunan kamu görevlilerinin hukuksal ve cezai sorumluluğu olacaktır.

     Tarihi ve kültürel eserlerimizin baraj suları altında bırakılmasına izin veremeyiz. İnsanlığın bu topraklardaki yaşamla ilgili geçmişi, anıları, belleği yok edilemez.

 

     Allianoi Antik Sağlık Yurdu’nu yok edecek her türlü işlemi yapan, eylemde bulunan kamu görevlilerinin hukuksal ve cezai sorumluluğu olacaktır.

     Sayın yetkililer, sizi uyarıyoruz ! Artık tarihle inatlaşmayı bırakınız; Allianoi'yi suya gömme ısrarından vazgeçiniz, yöre köylüsünün su gereksinimi için başka çözümler üretiniz. Allianoi kazısının tamamlanması için gereken izinleri veriniz.

 

      Böylesi hukuk tanımaz tavırları sürdürerek,Allianoi'yi  sular altında bırakmaya çalışanları hem hukuken hem de tarih önünde mahkum ettirmek için her türlü meşru yola başvuracağımızı bir kez daha vurguluyoruz.

      1. derece Arkeolojik Sit alanı olan Allianoi’nin yokedilmesine yönelik yasa tanımaz, her yolu geçerli sayan tutumları şiddetle kınıyoruz.

 

       BUGÜN  Burada “ALLIANOI'DE KAZILAR TEKRAR BAŞLATILSIN!”   KAMPANYASINI ilan ediyoruz.

       Allianoi’de Bilimsel kazıya izin verilinceye dek, her türlü meşru yolla mücadelemize devam edecek; sanat gösterileri ve çeşitli etkinliklerle kamuoyunun bilgilenmesini sağlayarak, kampanyamızı  ülke çapında sürdüreceğiz.

 

       Allianoi’nin yokedilmesine izin vermeyeceğiz !...

       Bilindiği gibi, 2004’ ten bu yana faaliyet yürüten Allianoi Girişim Grubu'nda her yıl sözcülük değişimi yapılmaktadır. Önümüzdeki  dönemde yeni sözcümüzün İffet Diler olacağını; bugün itibariyle, dönem sözcülüğünün Alime Mitap’ tan iffet Diler’ e devredildiğini kamuoyuna duyuruyoruz. 

Saygılarımızla.        

     15.11.2009

Alime Mitap - Allianoi Girişim Grubu  Dönem Sözcüsü

 

_______________________

 

14.11.2009 tarihli Cumhuriyet Gazetesi'nde yayınlanan "ALLIANOI

YORTANLI BARAJI' NA KURBAN EDİLEMEZ" başlıklı yazım:

Allianoi, Yortanlı Barajı’na Kurban Edilemez

Allianoi, bir insanlık mirasıdır. Bugüne değin açmış olduğumuz 12 ayrı dava sürmektedir. Hukuksal süreç devam ederken bir oldubittiyle Allianoi’nin sular altında bırakılması, yetkililer için büyük bir sorumluluk doğuracaktır. Bu yanlışa düşmeyeceklerini umut etmek istiyoruz.

Alime MİTAP Allianoi Girişim Grubu Dönem Sözcüsü

Geçen günlerde basında yer alan bir habere göre Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu, bir konuşması sırasında şöyle demiş: “Diğer hususlara gelince efendim: Yortanlı için… Biliyorsunuz, Yortanlı’da tarihî bir Paşa Ilıcası kaplıcası var ama burada iki tane tarihî unsur vardı: Bir mozaikler, bir de ‘Peri Kızı’ adıyla bir heykel çıktı, bir de sütunlar var. Geri kalanın tarihî bir şeyi yok. Bunları biz aldık, tamamen Peri Kızı’nı Bergama Müzesi’ne teslim ettik. Sütunlar zaten yerinde kalıyor. Koruma Kurulu özellikle bu alanın tekrar kille kaplanması şeklinde bir karar verdi. Ona göre projeler yapılıyor. İnşallah bu onaylandıktan sonra biz hemen kille kaplayacağız ve neticede burada su tutacağız…”

Kabul etmek mümkün değil

Sayın Bakan’ın, mozaikler ve (Peri Kızı dediği) Nymphe dışındaki buluntular için, “Geri kalanın tarihî bir şeyi yok…” demesini hiçbir şekilde kabul etmek mümkün değil. Öncelikle Sayın Eroğlu, kendisini arkeologların, uzman kişilerin yerine koymuş oluyor. Ayrıca, Allianoi antik kentinin sadece yüzde 20’sinin gün yüzüne çıkarılabilmiş olduğu gerçeğini bilmezlikten geliyor.

Sayın Bakan, henüz kazılmamış olan yüzde 80’lik bölümde ne kadar çok ve önemli tarihi eserin bulunabileceğini; başka hiçbir yerde rastlanmamış tıp aletlerinin çıkarılabileceğini nasıl görmezlikten gelebiliyor!.. Bu çok güçlü olasılıkları nasıl da yok sayabiliyor?!

Bu saptamayı yaptıktan sonra, konuya bir de farklı bir açıdan yaklaşalım. Kendisine, “Sayın Bakan! Yortanlı Barajı’nın su tutması için bu aceleniz nedendir?” diye sorsak; büyük bir olasılıkla, “Tarım alanlarının sulanması için istiyoruz barajı” der. Ve ardından, Yortanlı Barajı’nın yapımının gecikmesinden dolayı, (tarım alanları sulanamadığı için) yıllar içinde ne kadar çok zarar edildiğinin sayımını, dökümünü yapmaya başlar; ortaya büyük rakamlar koyar. Bu “zarar”ın sorumlusu olarak Allianoi savunucularını gösterir.

Oysa aslında durum çok farklı. Uzun yıllar DSİ Genel Müdürlüğü görevini yürütmüş olan Sayın Eroğlu’na bu görevi sırasındaki süreçle ilgili bazı anımsatmalarda bulunmak isteriz: Allianoi Girişim Grubu’nca  2005’te açılan ve “Tarihi Dava” olarak anılan ilk davanın konusu, “Allianoi’nin Yortanlı Barajı suları altında kalmasının önlenmesi için projede değişiklik yapılması ya da aks yerinin değiştirilmesi konusundaki (Girişim Grubu’nca yapılan) başvuruyu reddeden DSİ Genel Müdürlüğü ilgili Daire Başkanlığı’nın 12 Mayıs 2005 tarihli  Kararı’nın iptali”ydi.  İzmir 2. İdare Mahkemesi, tüm çabamıza karşın  davamızın reddine karar vermişti. Temyize götürdüğümüz bu mahkeme kararı hakkında Danıştay 6. Daire, 22.05.2009’da Bozma Kararı verdi. Danıştay 6. Daire’nin, bu  tarihi Bozma Kararı, Yortanlı Barajı’nın gövdesinin, aks yerinin yeniden tartışılmasının önünü açmıştır. Eğer DSİ bizimle inatlaşma içine girmemiş, başvuru dilekçelerimizi dikkate alarak Yortanlı Barajı’nın aks yerini o yıllarda (2005) tekrar gözden geçirmiş ve baraj aks yerini değiştirmiş olsaydı, Allianoi kurtarılmış olacaktı.

Baraj da çoktan su tutmuş ve bölgenin sulama gereksinimi için kullanılıyor olacaktı.

Bu nedenle, Bergama köylüsüyle, Allianoi antik kentini kurtarmak isteyen çevreleri karşı karşıya getirmeye çalışan yetkilileri kınıyor ve şunu söylemek istiyoruz: Esas olarak kendileri (DSİ), 2005’te yaptığımız başvurularımızı dikkate alıp, “Baraj aksı’yla ilgili yeni işlem tesis etmedikleri için”, vebal altındadırlar. “Daha büyük hacimli bir baraj” istemekten vazgeçselerdi, ihtiyacı karşılayacak boyutta bir baraj çoktan hizmet veriyor ve üstelik Allianoi antik kenti de kurtarılmış olacaktı.

Kamuoyu yanıltılıyor

Yetkililer, yöre halkını, köylüleri ve kamuoyunu yanıltmaktan vazgeçmelidir: Tarım alanlarının sulanamamasından doğan zararın esas sorumlusu DSİ’dir.

Kaldı ki, DSİ’nin ve ne yazık ki Kültür Bakanlığı’nın da, Yortanlı Barajı’nın bir an önce su tutması yolundaki çabaları, gerçekçi değildir. Çünkü baraj gövdesi tamamlanmış olsa da sulama kanaletleri henüz ortada yok. İhale bile edilmedi.

Uzmanlara göre kanaletlerin yapımı yıllarca sürecek. Bu nedenle, Yortanlı Barajı’nın su tutması konusunda son günlerde gerek Çevre ve Orman Bakanı’nın gerekse (ne yazık ki) Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın da aceleci bir tutum içine girmiş olmalarının altında yatan nedir, merak ediyoruz.

Danıştay’ın son kararı

Kültür ve Turizm Bakanlığı’na, barajlardan değil tarihi ve kültürel eserlerden sorumlu Bakanlık olduğunu anımsatmak isteriz.

2001’de 1. Derece Arkeolojik Sit olarak tescil edilmiş olan; dünyanın en eski ve en iyi korunmuş hidroterapi (suyla tedavi) merkezlerinden biri olan ve çeşitli uygarlıklarca korunarak bugünlere gelen 1800 yıllık Roma çağı ılıcasını, 50 yıllık ömrü olan bir baraja feda etmek, kabul edilebilecek bir şey değildir. Kaldı ki, Danıştay 6. Daire’nin son Bozma Kararı’yla, baraj gövdesinin yeri yeniden tartışmaya açılmıştır. Bu karar, Allianoi’nin baraj suları altında bırakılmaması gerektiğine işaret etmektedir.

Durum böyleyken, Sayın Bakan Eroğlu’nun, bu önemli hukuksal gelişmeyi görmezlikten gelip; kendisini kültürden sorumlu bakan yerine koymasını, “İnşallah bu (yapılan) projeler onaylandıktan sonra biz hemen kille kaplayacağız ve neticede burada su tutacağız” şeklinde bir açıklama yapmasını hayret ve üzüntüyle karşıladık.

İnsanlık mirası

Allianoi, bir insanlık mirasıdır. Bugüne değin açmış olduğumuz 12 ayrı dava sürmektedir. Hukuksal süreç devam ederken bir oldubittiyle Allianoi’nin sular altında bırakılması, yetkililer için büyük bir sorumluluk doğuracaktır. Bu yanlışa düşmeyeceklerini umut etmek istiyoruz.

Allianoi’nin yok edilmesi, bu çağda, bu coğrafyada yaşayan bizler için büyük bir utanç olacaktır. Böylesi bir tarih ve doğa cinayetine izin vermeyeceğiz. Gelecek kuşaklara, çocuklarımıza bunu hiçbir şekilde anlatamayız.

Kızılderililerin, “Biz bu dünyayı çocuklarımızdan ödünç aldık!” sözünü unutmamalıyız. Bir gün dünyanın herhangi bir yerinde, bir yabancının, “Siz, Allianoi’nin çamurlara gömülerek yok edildiği ülkedensiniz, değil mi!” şeklindeki ağır ve haklı suçlamasıyla karşılaşmak istemiyoruz.

Bu utancın ne bize ne de çocuklarımıza yaşatılmasına izin vermeyeceğiz.